Beyaz Saray’da gerçekleşen ikinci tartışma, birçok izleyici ve analist tarafından merakla takip edildi. Eski ABD Başkanı Donald Trump, bu sefer tartışma sırasında gözleri Kanada'ya çevirdi. 2024 başkanlık seçimleri öncesinde rakipleriyle mücadele eden Trump, Kanada hakkında yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine topladı. Anketlerdeki düşüşünü tersine çevirmek isteyen Trump, tartışmada sert eleştirilerde bulunarak bir kez daha medya gündemini meşgul etti.
Tartışma ilerledikçe Trump, Kanada'nın ticaret politikalarını ve sınır güvenliğini eleştiren açıklamalarda bulundu. "Kanada, sınırlarımızı tehdit ediyor," diyerek başladığı konuşmasında, ülkedeki göçmen politikalarını hedef aldı. Trump, "Kanada'nın yumuşak sınır yönetimi yüzünden, ABD’ye giren birçok zararlı unsur Kanada üzerinden geçiyor," şeklinde ifadeler kullandı. Bu sözleri, hem izleyiciler arasında hem de sosyal medya platformlarında yoğun bir tartışma başlattı. Trump’ın bu açıklamaları, birçok izleyici tarafından destek bulurken, bazı eleştirmenler tarafından ise gereksiz bir saldırı olarak nitelendirildi.
Trump’ın Kanada’ya yönelik söylemleri, sadece politik bir eleştiri değil, aynı zamanda ekonomi ve güvenlik gibi önemli konuları da kapsamaktaydı. Eski başkan, "Kanadalı dostlarımızla daha adil ticaret yapmalıyız. Bazı ürünlerimizi gereksiz yere yüksek fiyatlarla satıyorlar," diyerek kanoz ticaret anlaşmalarına (USMCA) atıfta bulundu. Bu yorumlar, onun için erken bir seçim kampanyasına hazırlık niteliği taşıyor. Kanada ile Amerika arasındaki ticaretin getirdiği tartışmalar, Trump’ın geçmişteki seçim kampanyalarında da sıkça gündeme getirdiği bir konu olmuştu.
Trump’ın Kanada’ya yönelik açıklamalarına rakiplerinden hemen cevap geldi. Diğer başkan adayları, Trump’ın bu tür söylemlerinin uluslararası ilişkiler açısından sorun yaratabileceği konusunda uyarıda bulundu. Tartışma sırasında, Demokratik adayların temsilcileri, Trump’ın düşmanca söylemlerinin uluslararası ilişkileri zayıflattığını öne sürdü. Bir rakip aday, "Trump, Kanada gibi dost bir ülkeye böyle bir saldırıda bulunarak, Amerika'nın dostluk ilişkilerini zedelemektedir," şeklinde bir demeç verdi. Bu eleştiriler, Trump’ın kendine özgü hitabet tarzıyla birleşince, tartışmanın daha da ateşli geçmesine neden oldu.
Medya, tartışmanın ardından sosyal medyada Trump’ın Kanada hakkında söylediklerini analiz eden birçok yorum ve makale yayınladı. Bazı yorumcular, Trump’ın bu söylemlerinin, kendisine destek veren bazı kitlelerle olan bağını güçlendirebileceğini savunurken, diğerleri ise bu tür stratejik hamlelerin geri tepebileceği konusunda uyardı. Görünüşe göre Trump, geçmişte Kanada ile yaşanan sorunları hatırlatarak, seçmenlerini yeniden mobilize etmeye çalışıyor.
Sonuç olarak, Beyaz Saray’daki ikinci tartışma, Trump’ın Kanada’ya yönelik açıklamaları ile zenginleşti. Bu durum, önümüzdeki günlerde tartışmaya devam edilecek. Trump’ın politika yapış şekli ve röportajlarıyla ilgili yapılacak eleştirilerin ne yönde şekilleneceği, izleyiciler tarafından merakla bekleniyor. Tartışmadaki bu yeni söylemler, Trump’ın 2024 başkanlık seçimlerindeki stratejisinin bir parçası olarak yorumlanabilir. Her ne kadar bu söylemler bazı seçmen kitlesi tarafından olumlu karşılansa da, uluslararası diplomasi açısından oldukça hassas bir konunun gündeme gelmesi, Trump’ın seçim kampanyasına gölge düşürebilir.