Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 1 Kasım 2023 tarihinde, siyaset tarihine damga vurmuş önemli bir isim olan Sırrı Süreyya Önder için anlamlı bir anma etkinliği gerçekleştirdi. 2018 yılında hayatını kaybeden Önder, siyasi yaşamı boyunca toplumsal adalet, demokrasi ve insan hakları konularındaki duruşuyla tanınmıştı. Bu anma etkinliği, sadece Önder'in ailesi ve yakın arkadaşları değil, aynı zamanda birçok siyasetçi ve kamuoyu temsilcisi tarafından da ilgiyle takip edildi.
Anma etkinliği, TBMM Genel Kurulu'nda toplandı. Etkinlikte, birçok siyasi partinin temsilcisi yer aldı. HDP, CHP, İYİ Parti ve diğer siyasi partilerden gelen katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder'in hayatı ve politikaları üzerine konuşmalar yaptı. Önder'in yakın arkadaşları ve meslektaşları, onun insanlığa olan katkılarını anarak, örnek bir yaşam sürdüğünü vurguladılar. Bu anma etkinliği, sadece Önder'i anmakla kalmayıp, onun ardında bıraktığı mirası da yaşatmanın bir yolu oldu.
Sırrı Süreyya Önder, siyasete girmeden önce de sanatta ve sosyal aktivizmde kendini kanıtlamış bir isimdi. Tiyatrocu ve yazar olarak, sosyal adalet konularında sesini yükselten Önder, siyasete atıldığında da bu tutumunu sürdürdü. 'Halkın Sesi' olarak bilinen HDP'de uzun yıllar milletvekili olarak görev yaptı ve Türkiye'deki Kürt sorununa dair yürüttüğü müzakerelerle dikkat çekti. Anma etkinliğinde yapılan konuşmalarda, Önder'in toplumsal meselelerdeki duyarlılığı ve çözüm önerilerine dair cesur duruşu tekrar dile getirildi.
Anma sırasında, katılımcılar arasında, "Sırrı Süreyya Önder, yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir barış elçisiydi. Onun vefatı, bizlere demokrasi ve insan hakları adına daha çok mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor," ifadeleri ile duygularını ortaya koydular. Önder, her zaman diyalog ve uzlaşma çağrısında bulunarak, farklı düşünceleri bir araya getirmeyi hedeflemişti. Bu yönüyle, Türkiye'nin siyasi arenasında kendi hikayesini yazan önemli bir figür oldu.
Meclis'teki anma, Sırrı Süreyya Önder'i sadece hatırlamakla kalmayıp, onun zihninde ve kalbinde taşıdığı ideallerin yaşatılması gerektiğine de dikkat çekti. Anmanın sonunda yapılan eylemler ve verilen mesajlar, onun adının ölümsüzleşmesi ve toplumda bıraktığı izlerin daha da derinleşmesi için bir çağrı niteliği taşıdı.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder'in anılması yalnızca bir vefat yıldönümü olarak değil, aynı zamanda onun fikirlerinin, hayallerinin ve toplumsal mücadelelerinin tazelenmesi olarak da algılandı. Anma etkinliği, Meclis'in duvarlarında yankılanan düşünceleriyle, gelecekteki nesiller için de ilham kaynağı olmayı sürdürecektir. Sırrı Süreyya Önder’in hayatı ve mücadelesi, hâlâ pek çok insan için bir ışık kaynağı olmaya devam ediyor.